- Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocuklar bazı davranışlarıyla bizlere ipucu verirler. Örnek verecek olursak çocuğunuzun sizi dinliyormuş gibi görünüp aslında onun sizi dinlemediğini fark etmek, sürekli başka hayallere daldığını gözlemliyor olmanız dikkat eksikliği belirtilerinden biri olabilir. Bir oyunu veya aktiviteyi tamamlamadan başka bir diğerine geçmek ve bunu sürekli tekrarlıyor olmak da dikkat eksikliği belirtileri arasında yer alır.
- Sakin görünen veya bazı ortamlarda sakin oturan çocuklarda da hiperakivite olabilir. Bu çocuklarımızda çabuk sıkılma, dikkatini devam ettirememe, dikkatin çabuk dağılması, uzun süre dinleyememe, dikkatsizce hatalar yapma, eşya kaybetme, dikkat gerektiren görevlerden kaçma durumu söz konusudur.
- DEHB bazen de aşırı hareketlilik şeklinde kendini gösterebiliyor. Bu yüzden dikkat eksikliği ve hiperaktivite belirtilerini ayrı ayrı incelememizde fayda vardır.
- Dikkat eksikliği belirtileri;
- Dış seslerden veya önemsiz faktörlerden etkilenip asıl meşgul olunan işten kopmak
- Sık sık hata yapmak ve dalgınlık şeklinde gözlemlenen sakarlıklar yapmak
- Konsantrasyon gerektiren oyun veya aktivitelerde başarısız olmak
- Oyun ve işler arasında hızlı geçişler yapmak; biri bitmeden diğerine atlamak
- Sohbet esnasında başka şeyler hayal edip karşıdakini adeta duymamak, anlatılanları akılda tutamamak
- Unutkanlık
- Görev ve sorumlulukları sürekli ertelemek
- Hiperaktivite Belirtileri
- Aşırı hareketlilik, oturduğu yerde duramama.
- Aşırı konuşma
- Mobilyalara veya tırmanma amacı taşımayan nesnelere tırmanma
- Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunda Ergoterapi ne yapıyor?
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite bütüncül bir yaklaşım ile altta yatan nedenler ile problem alanları teker teker belirlenir. Ergoterapinin çok önemli referans çerçevesi olan Duyu Bütünleme ile beraber bütüncül bir yaklaşım ile tedavi programı hazırlanır.
Yurt dışında ki birçok araştırmalara da baktığımız zaman Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite bozukluğunun altında yatan temel nedenin duyusal işlemleme olduğu ve Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu ile duyusal işlemlemeyi birbirinden ayırmamamız gerektiği gösterilmektedir.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite bozukluğunu daha iyi anlayabilmemiz için duyusal işlevsellikten biraz bahsetmemiz lazım.
İnsanlar duyuları aracılığıyla vücutlarından ve çevrelerinden uyarı alırlar ve bu süreç her an hiç durmaksızın devam eder. Uyaranların duyu organları tarafından alınıp beyne iletilmesi ‘duyu süreci’dir. Bu bilgilerin merkezi sinir sistemimiz tarafından organize edilip, anlamlı hale getirilmesi ise ‘algı’ sürecidir. Davranışlarımız tipik olarak amaca yöneliktir ve bu davranışları ortaya koyabilmek için iç ve dış uyaranlara ihtiyacımız vardır. Uyaran gereksinimlerimiz ne kadar doğru karşılanıyor ise çevreye o kadar uyum sağlarız. Bu nedenle duyusal sistemimiz duygularımız, öğrenimimiz, davranışlarımız ve günlük yaşam becerilerimiz için temel niteliğindedir.
Merkezi sinir sistemimiz uyaranları algıya dönüştürürken çok önemli iki sistem kullanılır. Bunlardan ilki hangi uyaranı algıya dönüştüreceğimiz bilgisidir ve biz bu bilgi sayesinde gerekli uyaranı seçip kullanırız. İkinci sistem ise gereksiz olan uyaranları ihmal edebilme becerimizdir. Gün içerisinde hiç durmaksızın uyaran bombardımanına maruz kalırız. Eğer tüm uyaranları algıya dönüştürüyor olsaydık beynimiz bir çöp konteynırına dönerdi. Neyse ki merkezi sinir sistemimiz gereksiz uyaranları ihmal etme donanımına sahiptir. Bu duruma duyu modülasyonu denir.
Modülasyonda zorlanma yaşayan çocuklarımızda; duyusal hassasiyetler, odaklanma ve dikkati sürdürme zorlukları çok sık görülür. Modülasyon da zorlanma yaşayan çocuklarımızın yaşadığı bir diğer problem etraflarından ve vücutlarından aldıkları uyaranları ideal bir biçimde filtre edemediklerinde ortaya çıkar. Merkezi sinir sistemi uyaran analizini doğru bir biçimde yapamadığı zaman stabil olmayan bir uyarılma seviyesi ile karşılaşırız. Bu durumda ya ortama uygun olmayan fazla yüksek bir hareket seviyesine ya da tam tersi düşük bir hareket seviyesine neden olur. Bu alandaki amaçlarımız, tipik bir hareketlilik seviyesi bağlamak, hedefe odaklanma süresini artırmak, hedefe odaklanırken gereksiz uyaranları bastırabilme ve bilgilerimizi kullanabilme yeteneği geliştirmektedir.
- İsterseniz duyusal işlemlemeyi sizin üzerinizden bir örnek ile ele alalım;
Şu anda siz bana soru soruyorsunuz ve ben cevaplıyorum. Ben cevaplarken sizlerde not alıyorsunuz ve beni dinlemeyi sürdürüyorsunuz. Beni dinlerken dışardan bir çok ses geliyor, o sesleri sizlerde duyuyorsunuz ama dikkatinizi o seslere vermeyerek beni dinlemeye devam ediyorsunuz. Neden çünkü beyinde bir filtreleme sistemi var ve benim seslerim o filtreden geçerek bana odaklanmanızın sürdürülmesini sağlıyor. Dışardan gelen gürültüler filtreden geçemedikleri için inhibe ediliyor. Peki, duyusal işlemleme bozukluğunuzun olduğunu bir düşünelim.
Neler olurdu ?
Beyindeki filtreden hem benim sesim geçer hem dışardaki gürültüler geçer ve dikkatinizi hangisine vereceğinizi şaşırırdınız veya bir görevi sürdürürken zorluk çekerdiniz. Ya da hareketlerimizle ilişkilendirdiğimiz vestibular duyunun işlemlenmesinde probleminiz olsaydı ya çok hareketli yerinizde oturmayan birisi ya da çok uyuşuk diye tabir ettiğimiz yavaş hareket eden bir birey olurdunuz. İşte biz Ergoterapi seanslarımızda burada tipik olmayan duyusal işlemlemeyi tipik hale getiriyoruz. Uygun olamayan santral sinir sistemini uygun hale getiriyoruz. Bunun ile beraber çocuğun hangi alanlarda problemi varsa (fiziksel, kognitif, duyusal) bütüncül bir bakış ile o problem alanlarına yönelik tedavi programı uyguluyoruz.
- Hangi Çocuklarımız Ergoterapi’ye ihtiyaç duyar?
Ergoterapistler çocuğun günlük yaşam aktiviteleri, okul, serbest zaman aktiviteleri(oyun vb)’nde zorluk yaşadığı alanları çocuğunuzun gelişim düzeyine göre belirlenen müdahale programıyla(fiziksel, duyusal, bilişsel, psikososyal) birlikte günlük yaşam, serbest zaman, okul ve üretici aktivitelerinde bağımsızlığını hedefleyerek bu alanlardaki becerilerini maksimum düzeyde kullanmasını hedefler
- El Becerilerinin zayıflığı
- Basketbol, futbol, masa tenisi oyunları oynarken zorlanma
- Yazı yazma becerilerinin zayıflığı
- Yazı yazarken uygun miktarda basınç kullanamama
- Topu hedefe atmak için ne kadar kuvvet uygulayacağını bilememe
- Hayvan severken, kapıyı kapatırken ne kadar kuvvet uygulayacağını bilememe
- Sandalyede dik oturamamak ya da yazı yazarken başını dik tutamamak
- Hareketli bir cismi takip edememe
- Denge, postural ayarlamaları yaparken zorlanma
- Vücudunun çift tarafının kullanılması, koordinasyonu gerektiren aktiviteleri yapmakta güçlük çekmek (pedal çevirmek, yüzmek, düğüm atmak)
- Kalem ya da makas gibi aletleri pozisyonlamada problem
- Elbiselerin tersini düzünü bilememe
- Bir bardağı dökmeden tutamamak
- Karışık tezgah üzerindeki bir yerden istenen nesneyi bulamamak
- Çekmece içerisinden aranan giysiyi bulamamak
- Baş ve göz hareketlerinin uyumlu olmaması
- Vücudunun her iki tarafını uyumlu kullanamaması
- Vücut imajı-şeması problemi
- Arkadaş uyum problemi, kendi yaşıtlarıyla anlaşamamak
- Yaşıtlarına uygun beceri gösterememek
- Sorumluluklarını yerine getirememek
- Kirli olmaktan rahatsızlık duymamak
- Kişisel temizliğini tam yapmamak-söylemeden yapmamak
- Odası dağınık şekilde bırakmak
- Sıralı işlerde bir işi sırasına göre yapamamak(praksis becerileri)
- Kurallı işleri yerine getirirken zorluk
- Bir işi uzun süre sürdürememek, bir işten sıkılıp hemen başka birisine geçmek
- Dikkatini toplayamamak
- Poşet ve ayakkabı bağlayamamak
- Yaşıtlarına göre hareketlerde yavaşlık
- Karmaşık komutları anlayamamak
- Sabah ya da yatma zamanı rutinleri gibi günlük yaşam aktivitelerini planlama, organize etme, sıralama ve bitirmede zorluk
- Sağ sol ayrımı problemleri